Günümüzde artık işletmelerde yapılan faaliyetler belli planlar doğrultusunda yapılmaya başlanmıştır. İşletmelerin planları ise ilk zamanlar yalnızca bütçelere bağlı ve kısa süreli planlar iken bir süre sonra bu planlar yetmemeye başlamış ve daha uzun süreli planlar yapılması ihtiyacı duyulmuştur. İşte günümüzde kullandığımız stratejik yönetim kavramı da bu ihtiyaçtan dolayı ortaya çıkmıştır. Artık işletmeler eskiden olduğu gibi bir yıllık planlarla değil en az beş veya on yıllık hatta yirmi veya otu
z yıllık planlarla çalışmaya başlamışlardır. Daha da ilginci bazı Japon şirketlerinin elli veya yüz yıllık planlar yapmaya çalıştıkları bilinmektedir. İşte biz bu projemizde öncelikle son yıllarda oldukça önem kazanan stratejik yönetimin özellikleri, bu olguyu oluşturan temel kavramları, bu olgunun tarihçesini, Türkiye’de ki kısa süreli gelişimini ve son olarak stratejik yönetimin içeriğini yani süreci ve bu süreci oluşturan safhaları incelemeye çalıştık.
Stratejik yönetimi, işletmenin uzun vadedeki hedeflerine ulaşmasını sağlamak için stratejik planların yapılması,uygulanması ve değerlendirilmesi olarak tanımlayabiliriz.
Stratejik yönetim süreci genel yönetim sürecinden çok farklı değildir. Stratejik yönetim işletmeyi dış çevre unsurlarıyla birlikte yoğun olarak inceler ve uzun vadedeki konumunu belirlemeye çalışır. Genel yönetimin dışında stratejik yönetime ihtiyaç duyulmasının sebebi, iş çevrelerinin hızla değişmesi ve giderek karmaşıklaşmasıdır. Böylece işl
etmelerin gelecekte de var olabilmesi için sadece bugünü değil geleceği de düşünmesi gerekmektedir. Bu gerçeği kabullenmiş şirketler stratejik yönetime çok önem vermektedirler.Eskiden beri ,işletmelerle ilgili stratejik kararları üst yönetim vermektedir. Bu kararların işletmenin geleceğini ilgilendirmesi dolayısıyla stratejik yönetim işletmenin tepe yönetiminin görevidir.
Uzun vadeli amaçlar strateji belirlemede çok önemlidir. Uzun vadeli demek bir yıldan fazla demektir. Bu amaçlar işletmenin başarısı için hayati önem taşır çünkü yön belirtirler, değerlendirmeye yardımcı olurlar, sinerji yaratırlar, koordinasyon ve motivasyon sağlarlar.
Stratejik yönetim, bütün işletme üzerine konsantre olur. Günlük işlemlerin, problemlerin, krizlerin ilerisine bakarak işletmenin toplam büyümesini ve gelişmesini inceler. Bunu yaparken de bir bütünü oluşturan parçalar belirlenir ve bu parçalarda meydana gelecek değişmelerin, bütünü nasıl etkileyeceği araştırılır.
Çevresinden veya başka sistemlerden bilgi, materyel ve enerji alan ve bu girdileri işledikten sonra, mal ve hizmet gibi çeşitli şekillerde tekrar çevresine veren sistemler açık sistemlerdir. İşletmeler çevreleri ile bu ilişkiyi devamlı olarak sürdürürler ve çevreleri ile etkileşim halindedirler; bu yüzden stratejik yönetim işletmeleri açık sistem olarak görür.
Stratejik konumdaki yöneticilerin belirledikleri stratejileri alt kademe yöneticileri uygularlar. Planlar belli olduğundan herkesin ne yapması gerektiği bellidir ve amaçlar doğrultusunda bir uyum sağlanmış olur.
İşletmenin tüm kaynakları, amaçlar doğrultusunda etkin bir şekilde dağıtılmalıdır. Yalnız mamulun üretilmesinde değil pazarlanması, dağıtılması aşamalarında da kaynakların kullanımı çok önemlidir.
İşletmenin bütünü ile ilgili olduğu için çok sayıda bilgiye ihtiyaç duyulur. Her bölümle ilgili bilgiler farklıdır ve hepsi için değişik kaynaklar gereklidir.
Büyük küçük her işletmede stratejist konumunda olan kişiler tepe yöneticilerdir.Günümüzde işletmelerde baş stratejistler genellikle CEO (Chief Executive Officer)' lardır. Chief Executive Officer, bir işletmenin aktif olarak yönetiminde bulunan en üst kademe yöneticiyi ifade etmektedir. Dolayısıyla bu yöneticiler stratejik yönetim sürecinin başarısından veya başarısızlığından en fazla sorumlu olan kişilerdir. CEO'lar en önemli stratejist olmakla beraber stratejik yönetim sürecini tek başlarına gerçekleştirmezler. Diğer bazı yöneticiler de stratejik y
önetimsürecine değişik düzeylerde katkıda bulunmaktadırlar. Bu yöneticiler işletmenin ana
bölümlerinin başındaki kişilerdir ve kendi alanlarındaki stratejik bilgileri CEO'lara sunarlar. Ayrıca bazı işletmelerde CEO ile birlikte çalışan ve işletme hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için stratejilerin geliştirilmesine yardımcı olan bir "strateji komitesi" oluşturulmaktadır. Bu komite danışman niteliğindedir
6.Stratejistler de organizasyonlar gibi farklılık gösterirler. Bu farklılıkların stratejilerin oluşturulmasında, uygulanmasında ve değerlendirilmesinde düşünülmesi gerekmektedir. Stratejistler tutumlarına, değerlerine, ahlaklarına göre, risk almadaki istekliliklerine göre farklılık gösterirler
7.Stratejik yönetim görevini üstlenen yöneticilerin sahip oldukları bazı sorumluluklar vardır, bunları şu şekilde gösterebiliriz8;
6
Samuel C. CERTO, J. Paul PETER, Strategic Management;Concepts and Applications, 2.Edition, Mcgaw-Hill,U.S.A, 1991, s.97
DAVID, s.78
Glenn BOSEMAN, Arvind PHATAK, Robert E. SCHELLENBERGER, Strategic Management, 3.Edition, Canada, 1986, s.3Stratejik yöneticilerin sahip olması gereken bazı özellikler vardır. Öncelikle dış çevrede meydana gelen değişikliklere göre,işletmenin geleceğini be
lirleyebilmelidir.Stratejik planlar yapılması tepe yöneticilerin fakat bu planların uygulanması daha alt kademedeki yöneticilerin görevidir. Bu yüzden bir stratejistin astlarını iyi etkileyebilmesi ve onların bir uyum içinde çalışmasını sağlayabilmesi açısından,aynı zamanda iyi bir lider olması gerekmektedir
9.İyi bir stratejistin, stratejik yönetim yaşam biçimi olması gerekmektedir. Stratejik yönetim yaşam biçiminde, bir stratejist (1) stratejik yönetime önem verir; (2) bir stratejik yönetim sürecini yapılandırır, destekler; (3) stratejik yönetim konseptini anlar; ve (4) özel bir organizasyona uygulanabilir bir stratejik yönetim sürecini geliştirir
10.
Stratejik yönetimin temel öğelerden biri de misyon ve amaçlardır. Stratejistlerin stratejik yönetim sürecinin başında misyon ve amaçları çok iyi belirlemeleri gerekir.
İşletme açısından misyon "çalışanlara bir yön vermesi amacıyla belirlenmiş ve işletmeyi benzer işletmelerden ayırdetmeye yarayan uzun dönemli bir görev ve ortak bir değer" olarak tanımlayabiliriz
11. Tanım dikkatle incelendiğinde misyonun sahip olması gereken genel özellikleri şöyle sıralayabiliriz;Bir misyon ifadesi, işletmenin operasyonlarının faaliyet alanını ürün veya pazar olarak tanımlar. Bütün stratejistlerin sorması gereken temel soruya cevap verir. "Yaptığımız iş ne?". Açık bir misyon ifadesi organizasyonun değerlerini ve önceliklerini tanımlar. Yapılan araştırmalar, tüm işletmelerin %60'ının formal bir misyon
ifadesi oluşturduklarını ve yüksek performans gösteren işletmelerin, düşük performans gösteren işletmelere nazaran daha iyi gelişmiş bir misyon ifadelerinin olduğunu göstermektedir13.Misyon bir organizasyonun varoluş nedenini ve temel amacını açıklar. Amaç ve strateji oluşum sürecine rehberlik eden unsurdur
14.11
DİNÇER,s.1012
John A. PEARCE II, Richard B. Robinson,JR, Strategic Management;Formulation, Implementation, and Control, 4th Edition, Irwin Inc, Boston, 1991, s.1313
DAVID, s.1014
Robert A. Comerford, Dennis W. Callaghan, Strategic Management;Text, Tools and Cases for Business Policy, Kent Publishing Co., Boston, 1985, s.10Misyonun kapsamının ne kadar dar veya geniş tutulacağı konusuda oldukça önemlidir. Misyon ifadesi geniş tutulursa, yöneticilerin işlerini tam olarak nasıl yapmaları gerektiği konusunda rehberlik etmeyebilir. Aynı zamanda dar kapsamlı bir misyon ifadesi, sınırlayıcı ve şirketin çeşitli pazar fırsatlarını değerlendirmesini engelleyici bir yapıya sahip olabilir
15.Misyonun yanısıra, amaçlar da belirlenmelidir. Genelde birbiriyle içiçe olan bu kavramlar arasındaki farkı şu şekilde belirtebiliriz; Amaçları, örgütün temel misyonunu gerçekleştirmesi için ulaşması gereken belirli sonuçlar olarak tanımlayabiliriz16.Misyon, bu anlamda daha genel ve soyut bir nitelik taşır ki;böylelikle çalışanların bu amaç için motive olması daha kolay sağlanır. Amaçlar ise misyona nazaran daha sayısal ve somut niteliktedir. Bu özellik sayesinde istenilen amaçlara ulaşılıp ulaşılmadığı daha rahat şekilde kontrol edilir ve gerekli değerlendirmeler yapılabilir.
Stratejik yönetimi etkin bir şekilde gerçekleştirebilmek için, dış çevre etkenlerini iyi belirlemek ve bu etkenlerde meydana gelecek değişmeleri iyi takip etmek gerekir. Dış çevre, organizasyonun kontrolü dışında bulunan değişkenlerden oluşur
17. Zamanla, dış çevre faktörlerinde değişmeler olur ve bu da stratejik yönetim planlarını ve kararlarını etkiler. Çevrenin işletmeye sunduğu fırsat ve tehditler doğrultusunda planlar yapılır, kararlar verilir18.Dış çevrenin, işletme için bu denli önemli olması ve stratejik kararları yakından etkilemesi, çevre analizlerinin yapılmasını gerektirir.
15
BOSEMAN, s.4616
DAVID, s.1217
KOÇEL, s.19918
DİNÇER, s.40Çevre analizi, şirketin amaçlarına ulaşmasını etkileyebilecek fırsat ve tehditleri belirleyebilmek için, organizasyonel çevreyi kontrol etme sürecidir. Günümüzde organizasyonlar, açık sistem olarak görüldüğünden dış çevreyle karşılıklı etkileşim içerisinde oldukları bilinmektedir. İşletmenin, çevresinden etkilendiği bilindiğine göre, yöneticinin bu etkiyi işletmenin lehine çevirebilmesi için çevre analizlerini yapması gerekmektedir19.
Çevreyi yapısal olarak incelediğimizde üç bölümde inceleyebiliriz;
Çevreyi iç ve dış olmak üzere iki bölümde incelediğimizde, makro çevre ve endüstri çevresi dış çevreyi oluşturmaktadır
20. Aşağıdaki bölümde makro çevre ve endüstri çevresinin bileşenleri incelenecektir;Makro çevreyi dört bölümde inceleyebiliriz;
Bu bileşen, kaynakların çevre içinde nasıl dağıtıldığını ve kullanıldığını belirtir. Ekonomik bileşen içindeki faktörlerden bazıları şunlardır
21.19
CERTO, PETER, s.3620
Zeyyat HATİBOĞLU, İşletmelerde Stratejik Yönetim, Lebib Yalkın Yayımları ve Basım İşleri, İstanbul, 1995, s.7321
CERTO, PETER, s.40Organizasyonun içinde bulunduğu toplumun özelliklerini gösterir. Örnek faktör olarak aşağıdakiler verilebilir;
Devlet işleri ile ilgili ve tüm toplumun uyması gereken yasaları ve kuralları içerir. Örnek olarak şu faktörler verilebilir
22;
22
HATİBOĞLU, s.75Endüstri çevresini de dört bölümde incelemekteyiz23;
İşletme tarafından sunulan mal ve hizmetleri satın alınanların davranışları ve özellikleri ile ilgilidir. Alıcıların istekleri, tutumları, ürüne olan taleplerinde meydana gelen değişmeler planlamanın dinamik biçimde yapılmasını gerektirmektedir.
İşletmenin amaçlarına ulaşması için, gerekli her türlü kaynağı sağlayanları, tedarikçileri içerir. Bu kaynakların özellikle zamanında temin edilmesi stratejik yönetim için çok önemlidir.
İşletmenin stratejik amaçlarına ulaşması için rekabet etmesi gereken diğer firmaları içerir. İşletme gerek bu amaçlara ulaşmak için, gerekse ihtiyaç duyduğu kaynakları temin edebilmek için piyasadaki rakipleri ile büyük bir mücadeleye girmek ve bu mücadelede başarılı olmak zorundadır.
İşletmenin en önemli kaynağı olan insan kaynağının teminini etkileyecek faktörleri içerir. Yetenek seviyeleri, eğitilebilirlik ve potansiyel çalışanların ortalama yaşı bu faktörlere örnek olarak verilebilir.
Organizasyonun dış çevresini oluşturan bölümleri ve bunların bileşenlerini şekil üzerinde şöyle gösterebiliriz
24;
MAKRO
ÇEVRE
ENDÜSTRİ
ÇEVRE
Sİ
SOSYAL SATICILAR ALICILAR POLİTİK
ÇEVRE ÇEVRE
ORGANİZASYON
İÇ
ÇEVRE
İŞGÜCÜ RAKİPLER
EKONOMİ
KÇEVRE TEKNOLOJİK
ÇEVRE
ŞEKİL-1 ORGANİZASYONUN ÇEVRESİ VE BİLEŞENLERİ
Uygun mamul/pazar stratejileri belirlemek stratejik yönetim için çok önemlidir. Bunun için dikkat edilmesi gereken konular şunlardır
25;İşletme ulaşmak istediği amaçlara hangi pazarlarda ne tür faaliyetlerde bulunarak ulaşabileceğini iyi bilmelidir. Yeni bir mamul/pazar alanı seçilirken, önceki faaliyetler ile ilgili olmalıdır.
Burada mamul ve pazarın değişik biçimlerde biraraya geldiği dört durum sözkonusudur. Bu durumları bir matriste gösterebiliriz26;
MAMUL ŞİMDİKİ DEĞİŞİK
PAZAR
ŞİMDİKİ DERİNLİĞİNE PAZARA
GİRME MAMUL GELİŞTİRMESİ
DEĞİŞİK PAZAR GELİŞTİRMESİ ÇEŞİTLEME
ŞEKİL-2 MAMUL / PAZAR MATRİSİ
Şimdi bu durumları teker teker inceleyelim;
25
DİNÇER,s.4026
HATİBOĞLU, s.143 Derinliğine Pazara GirmeŞimdiki ürünlerle aynı pazarlarda devam etme seçeneğidir. Burada amaç değişik uygulamalarla satışları artırmaktır. Derinliğine pazara girmek için yapılabilecek işlemlerden bazıları şunlardır27;
Aynı malı değişik pazarlarda satma söz konusudur. Burada önemli olan yeni pazarın eskisi ile ne kadar bağlantılı olduğudur. Bağlantı zayıfladıkça risk artar. Pazar geliştirmek için yapılabilecek işlemler;
Şimdiki pazara değişik ürünler sunma stratejisidir. Uzun vadeli büyüme ile ilgilenen firmaların sürekli olarak mamul karmalarını geliştirmeleri etkin bir stratejidir. Bu firmalara örnek olarak "Procter and Gamble" 'ı verebiliriz. P.G. 1879'da ilk olarak kalıp sabun üretmeye başlamışken zamanla şampuan, diş macunu, çocuk bezi gibi diğer bazı ürünleri de üretmeye başlamış ve mamul hattını geliştirmiştir28.
Bir mamul geliştirilirken tüketicilerin ve işletmenin şimdiki durumları ve amaçları açıkça belirlenmelidir. İşletmenin amaçları genellikle finansal ve daha çok kar elde etmekle ilgiliyken bazı ürün geliştirme programları finansal değil ün kazanmak ve firmanın adını duyurmak amacını taşıyabilir
29.27
COMERFORD, CALLAGHAN, s.9928
Lerzan ÖZKALE, Selime SEZGİN, Nimet URAY, Füsun ÜLENGİN, Pazarlama Stratejileri, İletişim Yayınları, s.729
İlhan CEMALCILAR, Doğan BAYAR, İnal C. Aşkun, Şan ÖZ-ALP, İşletmecilik Bilgisi, Anadolu Üniversitesi Basımevi, Eskişehir, 1993, s.162Ürün geliştirme, mevcut ürün hattını genişleterek mevcut pazarlarda satışları arttırma yoludur. Uygulanabilecek ürün geliştirme stratejileri aşağıdadır
30;Bu stratejik karar, tamamen değişik malı değişik pazarlarda satma kararıdır. Şimdiki pazarlardan ve şimdiki ürünlerden uzaklaştıkça risk de artmaktadır. Bu durumda en riskli stratejik kararın değişik ürün değişik pazar seçeneği olduğunu söyleyebiliriz31.
İşletme, rakipleri ile daha iyi rekabet edebilmek için, mamulde, pazarlamada veya üretim yöntemlerinde değişiklikler yapmalı ve faaliyetler arasında sinerji göz önüne alınmalıdır32. Ayrıca rekabet için kalite de çok önemlidir. Bir firmanın rekabet açısından başarılı olması ürettiği ürünlerin kalitesine bağlıdır. Kaliteli ürünler müşteride güven uyandırır ve satışlarda artış sağlar.
Stratejik yönetimin bir diğer temel öğesi, işletmenin sahip olduğu kaynaklardır. Bu kaynaklar her işletmede farklıdır. Her işletmenin kaynaklarının zayıf ve kuvvetli olduğu yönler vardır. Bu kaynaklar iyi etüt edilmeli ve işletmenin hangi taraflarının zayıf hangi taraflarının kuvvetli olduğu iyi bilinmelidir. Böylelikle rakip firmalarla rekabet etmek daha kolay olur.
Başarılı işletmeler kuvvetli yönlerden yararlanmak ve zayıflıklardan zarar görmemek için stratejiler belirlerler. Kuvvetli yönlerden yararlanmak için karar verme de stratejik yönetim yaklaşımı uygulanmaktadır. Ayrıca kuvvetli ve zayıf yönler şirketin amaçlarına göre değişebildiği için, işletmenin amaçları iyi incelenmelidir
33.
30
COMERFORD, CALLAGHAN, s.9931
HATİBOĞLU, s.14232
DİNÇER, s.4133
DAVID, s.11Mutlaka her işletmenin kendine özgü temel bir yeteneği vardır. İşletme bu yetenek sayesinde rekabet edebilir.Temel yetenek stratejisi günümüzün çağdaş yönetim kavramlarından biridir ve işletme faaliyetlerinin bazı temel yetenekler etrafında toplanması anlamındadır. Temel yetenek "bir işletmeyi diğerlerinden farklı kılan, taklit edilmesi zor ve amaca ulaştırmada kolaylık sağlayan bilgi ve yetenek" demektir. İşletme strateji olara
k bu yetenek ve kaynaklar üzerinde odaklanmayı ve diğer bazı işleri dışarıya yaptırmayı (outsourcing) seçebilir34.
35
Sanayi devriminden önce insanlar daha çok kendileri için üretim yapıyorlar ve kendi ürettiklerini kendileri tüketiyor veya pazarlarda satarak geçimlerini sağlıyorlardı. Sanayi devriminden sonra bu zihniyet değişip ortaya kar etme amacı çıkmıştır. Böylece küçük olan üretim birimleri artık toparlanmaya ve bir çatı altında birleşmeye başladı. Böylece gelişen teknoloji ile birlikte fabrikalar ortaya çıkmaya başladı. Bu gelişmeler sonucunda ortaya çıkan ve güçlenen işletmeler yani örgütler toplum üzerinde daha çok söz sahibi olmaya başladı ve topluma hakim olmaya başladılar. İşte bu olaya “İşletmecilikte Devrim” adı verilir, fakat bu şekilde aniden ve kontrolsuz bir şekilde büyümeye başlayan işletmelerde insanları ve diğer faaliyetleri izlemek, yeni teknolojiler sonucunda ortaya çıkan sorunları çözmek, sermaye artırımı ve bunun gibi faaliyetleri gerçekleştirecek bir “yönetici” sınıfına ihtiyaç duyulmuştur. Buna da “Yönetimde Devrim” adı verilir.İşletme ve yönetimle ilgili çıkan sorunların çözümlerini bulmak için bilimsel yaklaşımlar kullanma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Stratejik yönetimin ortaya çıkması ise bu yönetimle ilgili bilimsel çalışmalardan daha sonraya rastlamaktadır. İşletme yönetiminin doğuşundan stratejik yönetime gelinene kadar olan süreç aşağıdaki şekilde safhalara ayrılabilir:
Bilimsel yönetimin doğuşunun ilk basamağı olarak da belirtilebilen bu safhayı birkaç kademe de inceleyebiliriz:
ı . Özellikle 1900-1930’lu yıllarda hakim olan klasik yönetim düşüncesi; işbölümüne dayalı olarak uzmanlaşmayı, hiyerarşik ilkeleri belirlemeyi, iş ve faaliyetleri düzenlemeyi amaç edinmişti. Taylor standart iş usulleri, genelgeler ve üretim planlamasıyla; Fayol genel anlamda planlama fonksiyonuyla; Weber ise, görevlerin ve hiyerarşik ilişkilerin önceden tanımlanmasıyla ilgilendiler.
35
Ömer DİNÇER, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Beta Yayınevi, No: 659, 5.Baskı, İstanbul 1998, ss.41-46ıı. Yine bu dönemde işletme bütçesi üzerinde durulduğu görülmüştür. Burada daha çok işletmenin mevcut durumuna ve şartlarına yönelik hazırlanan ve bölüm yöneticilerinin kararları üzerine odaklaşan çalışmalar görülmekteydi.
ııı.Bütçeler daha çok mali kontrollerde önemli bir araç olarak kullanılmaktaydı. Basit şekilde gelirler masraflar, veya maliyet merkezlerini gösterecek şekilde kapsarlardı.
ıv. Daha ileriki dönemlerde yatırım planlama, proje değerlendirme gibi fonksiyonlar daha ön plana çıkmışlardır.
b) İşletme
Politikası ve Uzun Vadeli Planlamaı. 1950’li yıllardan sonra planlama daha geniş olarak ele alınmaya başlandı. İşletme bir bütün olarak görüldü ve planlar ve politikalar buna göre yapıldı.
ıı. Özellikle ikinci dünya savaşından sonraki yıllarda bilhassa dış çevredeki hızlı değişiklikler ve bunun yanındaki bir takım sebeplerden dolayı daha uzun vadeli planlama artık daha gerekli olamaya başladı. 1960’lı yıllarda gerçektende işletmeler artık birkaç yıllık planlar yapıp bunları uygulamaya koymaktaydı.
İşletmelerde planlı büyüme safhası adı da verilen bu dönemde, işletmeler daha karmaşık bir hal almaya başlamışlardır. İşte bu uzun dönemli planların geliştirilmesi stratejik yönetimin başlangıç noktası olarak gösterilebilir.
c) Stratejik Planlama
Uzun vadeli planlama ilk başta geçmiş yıllardaki başarılara dayanan uzun dönemli bütçelermiş gibi görüldü. Daha sonraki zamanlarda uzun vadeli planlama fonksiyonel yönetim koordinasyonuyla üretilen mamulün pazarı birlikte analiz edilmeye başladı. Böylece işletmelerde artık 1970’li yıllarda stratejik kavramını kullanmaya başlayıp, stratejik planlama yapmaya başladılar.
d) Stratejik Yönetim
Stratejik planlama safhasından bir süre sonra stratejik yönetim anlayışının ortaya çıktığı söylenebilir. Özellikle dış çevrenin hızlı değişimi, işletmelerin hızla büyümesi ve çok bölümlü yapılar oluşturması stratejik yönetime olan ihtiyaca kaçınılmaz bir hale getirmiştir. Bu safhada işletme kaynaklarının kullanılması, SİB’lerin belirlenmesi ve işletmenin her kademesi için stratejilerin oluşturulması vardır.
e) Stratejik Yönetime Bütüncül Bakış
Stratejik yönetim artık daha dinamik bir bakış açısıyla ele alınmaya başlanmış ve rekabet üstünlüğü sağlayan bir araç olarak görülmeye başlanmıştır. İşletmelerde birçok analizler yapılmaya başlanmış ayrıca stratejik yönetim, yönetim bilişim sistemleri ve insan kaynakları yönetimi gibi diğer branşlarla da bütünleşmiştir.
Türkiye’de Stratejik Yönetim
Ülkemizde modern anlamda işletmeciliğin doğuşu 1930-1940’lı yıllara rastlamaktadır. Aha önceki yıllarda da hatta Osmanlı zamanında bu yolda atılmış adımlar olsa bile gerçek anlamda işletmecilik 1930’lu yıllarda başlamıştır.
1960’lı yıllardan itibaren ise işletmelerde konuyla ilgili bölümlerin kurulmaya başlandığı görülmüştür. Ancak bu yıllardaki planlama çalışmaları yalnızca bır yıldan kısa bütçe çalışmalarını içermektedir.
Ülkemizde ilk uzun vadeli planlama çalışması 19701 yılında Koç grubunda görülmüştür. Fakat bu çalışmada da plan döneminin ilk yılı bütçe yılı olmakta daha sonra yıllar bir yıl ileri kayarak gitmektedir. Gerçek anlamda planlama çalışmaları ise 1970’lerin sonu ve 1980’li yıllarda olduğu görülür. Bu yıllarda Eczacıbaşı (1978 yılında itibaren) 1981 yılında itibaren Şişe Cam Fabrikası 1983 yılından beri Yaşar holding ve diğer birçok kuruluşta uzun vadeli planlama çalışmaları yapmışlardır. Uzun vadeli planlama çalışmaları 1980’li yılların sonlarından itibaren strateji
k bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır.
Organizasyonlarda stratejik yönetimin sevilerinin dikkate alınması stratejik yönetim için önemli bir konudur. Özellikle son yıllarda gelişmekte olan United Technologies, Allied Corporation ve Textron gibi büyük işletmelerin gelişmesinde de bu seviyelerin belirlenmesinin önemli bir rolü olduğu bilinmektedir
36. Bir organizasyonda stratejik yönetimden sorumlu olan kişi kimdir? Eğer bu işletme küçük bir işletme ise genel müdür tamamıyla bütün sorumluluğu üzerine alacaktır. Fakat daha modern organizasyonlarda bu yöneticiler arasında dağıtılacak bir sorumluluğu içermektedir37.Günümüzün modern organizasyonlarında genellikle iki tür yönetici bulunmaktadır, bunlar tepe yöneticiler ve fonksiyonel yöneticiler. Tepe yöneticiler organizasyonun tümünün performansı ile ilgili sorumlulukları taşıyan kişilerdir. Bu kişilerin ilgilendikleri en önemli konu kendi yönetimlerindeki şirketin sağlığıdır. Fonksiyonel yöneticiler ise belli işlet
me fonksiyonlarından sorumlu kişilerdir, örneğin insan kaynakları, muhasebe, üretim gibi. Bu kişilerin otoriteleri genellikle sadece işletmenin belirli bir faaliyeti ile ilgilidir. Bunun yanında stratejik yöneticiler ise organizasyonun tüm faaliyetleri ile ilgilidirler. Bu sebeple tepe yöneticilerin sorumluluğu organizasyonun tümünü stratejik bir şekilde yönetmek haline gelmiştir38 .Zaten yönetim hiyerarşisinin herbir kademesindeki yöneticinin sorumluluk alanları ve bakış açıları birbirinden farklıdır. Bu sebeple yönetim kademesinde daha yukarı seviyelere çıkıldıkça yani tepe yönetime yaklaşıldıkça sorumluluk alanları genişlemekte ve daha çok şirketin stratejik sorunlarına eğilmektedir39.Genel olarak ele alındığında işletmelerde üç seviyede stratejik yönetim vardır fakat ilerleyen kısımlarda anlatılacağı gibi bazı farklı bakış açılarında daha fazla veya az sayıda da seviyeye rastlanmaktadır biz burada öncelikle genel kabul gören üç seviyeyi anlatmak istiyoruz.
36
Arthur SHARPLIN, Strategic Management, McGraw-Hill, U.S.A, 1985, s.637
BOSEMAN, s.1438
Charles W.L. HILL, Gareth R.JONES, Strategic Management, Houghton Mifflin Co.,3.Baskı, U.S.A, 1995, s.2339
DİNÇER, s.47 Ţirket Seviyesinde Stratejik YönetimBu seviyede stratejik yönetimin içeriği organizasyonun misyon ve genel karakterini açıklayan, gireceği ve çıkacağı ürün/ pazar bölümlerini, kaynakların dağılımını ve stratejik iş birimleri arasındaki sinerjiyi açılayacak yönetim faaliyetleri olarak açıklanabilir
40. Diğer bir deyişle farklı işletmeler ve değişik iş gruplarına sahip bir şirketin bir bütün olarak stratejisini ifade eder41. Şirket seviyesindeki stratejik yönetim sıralayacağımız bazı soruların cevaplarını bulmaya çalışır: Organizasyonun amaçları nelerdir? Organizasyonun koruması gereken imajı nedir? Organizasyon elemanlarının sahip olması istenen idealler ve filozofiler nelerdir? Organizasyonun işi veya işleri nelerdir? Organizasyonun kaynakları işletme amaçlarının en iyi şekilde gerçekleştirmek için nasıl kullanılmalıdır?40
SHARPLIN , s.641
DİNÇER, s.4742
HILL, JONES, s.24Bu tür stratejilerin belirlenmesi işletme seviyesindeki stratejik yöneticilerin görevidi
r.Bunun yanı sıra genel müdür şirketin sahipleri ile stratejileri geliştiren kişiler arasında bir köprü vazifesi de görmektedir. Burada genel müdür şirket sahibinin çıkarlarını korumakla görevlidir. Genel müdürün sorumluluğu uygulanan bu stratejilerin şirket sahibinin varlığını arttırmaya yönelik olmasıdır. Bunu sağlayamaz ise genel müdür işten atılacaktır
43.İşletme seviyesinde stratejik yönetim ise şirket bünyesindeki işletmelerin genel organizasyon amaçlarına katkıda bulunacak şekilde ve belirli bir iş alanında etkili şekilde rekabet edebilecek şekilde yönetilmesi şeklinde açıklanabilir
44.Buradan çıkarılacak sonuç her iş birimi kendi içinde en iyi şekilde rekabet avantajlarını kullanacak ve bu şekilde her birim kendi üzerine düşen rekabet kısmını en iyi şekilde gerçekleştirdiği taktirde bunların birleşiminden tüm işletmenin genel rekabet avantajı ortaya çıkacaktır. Fakat bu yapılırken birimler arasındaki rekabetin belli bir sınırı aşıp, işletme amaçlarına zara
r verebilecek seviyeye gelmesi mutlaka önlenmelidir. Bunun için yapılacak en iyi şey ise, işletme seviyesinde stratejik yönetimde açıklandığı gibi kaynakları en iyi şekilde dağıtmak ve birimler arasındaki sinerjiyi en iyi şekilde yönetmektir45.İşletme seviyesinde stratejik yönetim hususları belirlenirken aşağıdaki soruların cevaplarının bulunması önemlidir. Bu soruların cevapları yöneticiyi doğru bir stratejik işletme yönetimine götürecektir. Bu sorular şöyledir:
43
HILL, JONES, s.2544
SHARPLIN, s.745
DİNÇER, s.4746
SHARPLIN, s.747
BOSEMAN, PHATAK, SCHELENBERGER, s.15Her işletme kendi içinde fonksiyonel birimlere bölünmektedir. Bu bütün önemli organizasyonda görülen bir bölümlemedir. Birçok işletme üretim, pazarlama, finans, insan kaynakları, muhasebe, halkla ilişkiler, satın alma için farklı ve birbirinden ayrı bölümlere sahiptir. Askeri teşkilatlarda malzeme tedariki, lojistik, askeri polis ve bakım gibi bölümler vardır. Bunu yanı sıra kiliselerde vaaz verme, eğit
im ve müzik gibi papazlıklar vardır. Buradan da anlaşılacağı gibi yeryüzünde varolan ve yaşayan her organizasyonun (yalnızca kar amaçlı işletmeler değil) mutlaka bölümleri vardır. Bölümleme her işlevin daha iyi yapılmasını sağlanmaktadır. Tüm bu fonksiyonel alt birimler işletmelerin başarısı için dolayısıyla şirketin başarısı için çok önemli yapılardır.Yine işletme stratejilerine somut bir örnek olarak General Electric firmasından bahsedebiliriz. General Electric gibi birden çok iş alanında çalışan şirketlerde işletme seviyesi kendi başına işletme elemanları ve onları destek kadrolarından oluşmaktadır. Şirketlerde işletme birimleri bölümler olarak adlandırılmaktadır. General Electric’ de şirketin faaliyette olduğu bir iş alanında 100 den fazla bölüm bulu
nmaktadır.Bu seviyedeki stratejik yöneticiler bu bölümlerin başkanlarıdır. Bu yöneticilerin stratejik rolü şirket seviyesindeki genel yönetim tanımlarını ve amaçlarını, işletme birimleri için somut stratejiler haline getirmektir. General Electric’ de her işletme biriminin ana amacı bulunduğu her iş dalında birinci veya ikinci olmaktır
48.Fonksiyonel seviyede stratejik yönetim diğer iki seviyedeki stratejik yönetime kıyasla daha dar alandaki organizasyon için hayati olan ve önemliliğini sürdüren faaliyetlerin yönetimi şeklinde açılanabilir.Örnek olarak finans fonksiyonunun stratejik yönetimi bütçeleme, muhasebe, yatırım politikaları ve stratejik iş birimlerinin nakit akışlarının bölümlendirilmesini gerçekleştirilmesi şeklindedir. Fonksiyonel seviyede stratejik yönetim günlük faaliyetlerin yürütülmesinden çok politikaların oluşturulması ve uygulanmasında genel yönelimler ve dikkatsizliklerle ilgilenmektedir
49.Fonksiyonel seviyedeki yöneticilerin büyük resme bakmaları gibi bir mecburiyetleri yoktur.48
HILL, JONES, s. 2549
SHARPLIN, s. 8Fakat işletme ve şirket seviyesinde belirlenen amaçların gerçekleştirilebilmesi için bu kişilerin kendi bölümlerinin fonksiyonel stratejilerini geliştirme sorumlulukları vardır
50.
51
Stratejik yönetim literatüründe bir işletmede yer alan stratejik yönetim seviyeleri hakkında belirlenmiş çok farklı ve çeşitli isimlendirmeler yer almaktadır. Örnek olarak Thompson ve Strickland dört seviye olduğu önermesini yapmaktadırlar. Bunlar şirket stratejisi, işletme stratejisi, fonksiyonel bölge destek stratejisi ve işlem seviyesi stratejisi seviyeleridir. Yine Thompson ve Stirckland’ a göre her seviye ileriye gittikçe bir sonraki seviyedeki ast yöneticiye stratejik konularda yardımcı olacak şeklide detaylandırılmıştır.Lorange ise tipik olarak bölümlendirilmiş bir işletmede üç seviye olduğunu söylemektedir: Portföy stratejisi ( şirket stratejisi), işletme stratejisi (bölümler seviyesinde) ve stratejik programlar ( fonksiyonel seviye). Lorange her bir stratejinin odaklarını ise şöyle açıklamaktadır:
Lorange’ a göre daha küçük bir firmada bunlardan yalnızca ikisi olabilir. Fakat başka firmalarda bu üç seviye dışında bir seviye olması ihtimali oldukça düşüktür.
Bütün bunların yanı sıra Hofer’ da bir organizasyonda dört strateji seviyesi olduğunu savunmuştur. Bunlardan ilki işletmenin toplumdaki yerinin belirlenmesiyle ilgili olan toplumsal seviyedeki stratejilerdir. Bu şirket yönetiminin doğasını, şirketin politik katılımını ve toplumsal amaçlarla ekonomik amaçlar arasında aranan değişimleri belirleyecektir. İkinci seviye olan şirket seviyesi ise şirketin işlerini ve şirket amaçlarına ulaşılması için gerekli olan bu işler küme
sinin nasıl yönetileceğini gösterir.50
HILL, JONES, s.2551
Robert A. Comerford, Dennis W. Callaghan, Strategic Management;Text, Tools and Cases for Business Policy, Kent Publishing Co., Boston, 1985, s.11-15Üçüncü seviye olan işletme seviyesi ise şirketin bulunduğu iş ve endüstri ortamında rekabet edecek şekilde nasıl yönlendirilip, yönetileceğini belirtir.
Son olarak fonksiyonel alan stratejisi ise şirket stratejisinde en düşük seviyedir.
Bu seviye şirketin fonksiyonel alanlarının faaliyetlerinin nasıl entegre edileceği, hem birbirlerine göre hem de bütünleşik olarak fonksiyonel alanlar çevresinde, ile iligilidir.
Newman ve Logan ise yalnızca iki seviye öne sürmüşlerdir. Bunlar bölümlenmemiş şirketler için işletme stratejisi ve fonksiyonel politikalardır. Fakat bölümlenmiş şirketler için bu sayı şirket stratejisi ile birlikte üçe çıkmaktadır.
Yine Higgins stratejinin dört seviyesi olduğunu belirtir: Toplumsal sorumluluk stratejisi (kurum stratejisi), misyon belirleme stratejisi ( şirket seviyesi), birincil misyon stratejisi ( işletme seviyesi), misyon destekleyici strateji ( fonksiyonel seviye). Higgins her birinin içeriğini şu şekilde açılamaktadır:
Strateji seviyeleri ile ilgili daha bir çok yorumlar ve önermeler mevcuttur. Buradaki ana değişken bu stratejilerin uygulandıkları organizasyon seviyeleridir. Fakat yukarıda belirtilen ve diğer birçok seviye ile ilgili önermelerin ortak yönleri de vardır. İlk olarak her tasarıda en üst seviyeler genellikle organizasyonun çevreye uyum sağlaması problemiyle ilgilenmektedir. Daha alt seviyeler ise, üst seviye stratejileri destekleyecek şekilde fonksiyonel alanların entegre edilmesi sorunu ile uğraşmaktadırlar. İkinci olarak üst seviyelerde, bölümlenmiş şirketlerin kazanç kümesini oluşturmaya yönelmektedir bunun içinde şirket seviyesi stratejileri oluşturulmaktadır. Üçüncü olarak çoğunda bir işletme veya stratejik iş birimi strateji seviyesi yer alıp bu seviyede şirketin yalnızca bir iş kolu ile ilgili ve birden çok işle ilgilenen şirketlerde alt birimlerle ilgili stratejiler uygulanmaktadır.
Son olarak tüm bu çeşitli tasarılar bir fonksiyonel bölümün, işletme seviyesi ve şirket seviyesi amaçları ve faaliyet planlarını en iyi şekilde yanıtlayacak şekilde yapılandırılacak fonksiyonel seviyede stratejiler oluşturmaktadırlar.
Son yıllarda bazı yazarlar dördüncü seviyeyi de katmaya başlamışlardır: kurum veya toplumsal amaçlar ve stratejiler. Toplumsal strateji işletmenin yüzleştiği önemli sosyal konularla ilgili amaçlarına nasıl karşılık vereceğine ilişkin en uygun yolları bulmaya çalışır.Sonuçta temel olarak yorumlandığında dört ana strateji seviyesi olduğu görülür. Bunlar; toplumsal seviye, şirket seviyesi, işletme seviyesi ve fonksiyonel seviye. Burada ilk üç seviye genellikle şirketin fonksiyonel alanları için tanımlar yaratırlar. Yani genelde her şey temeldeki birimler için yapılmaktadır denebilir. Çünkü sonuç olarak şirketin yapması gereken işler en alt birimden başlanarak yapılacaktır. Tek başına bir lokomotif vagonlar olmadan yolcu taşıyamaz bunun yanında vagonlar tüm yüklenme işini yapsalar dahi başlarındaki lokomotif olmadan nereye gideceklerine bilemezler. İşletmelerdeki durum da buna benzetilebilir.
Bunlara bağlı olarak bu ilk seviye şirketlere göre değişim göstermeyebilir. Bunu şu şekilde açıklamak mümkündür. Her işletme hayatını sürdürmek ister kar elde etmek ister. Ayrıca her işletmede temelde muhasebe, personel araştırma geliştirme işleri aynı temeller üzerine kurulmuştur. Bölümlerin amaçları aynı fakat amaca ulaşma yolları birbirinden farklıdır. Farklı olarak fonksiyonel alanlar stratejileri diğer stratejilere oranla operasyonlara daha çok odaklanmışlardır. Her fonksiyonel alanın nasıl yönetileceğinin sürecini belirlemek ise daha özelleşmiş bir problemdir. Bu tür sorunları çözümünde hem pratik hem de teorik bilgilerden yararlanmak daha faydalı olacaktır.
Toplumsal sorumluluğun diğer seviyelerden ayrı olarak değerlendirilmesi ilk defa 1979 yılında Ansoff tarafından ortaya atılmış ve daha sonra Schendel ve Hofer tarafından geliştirilmiştir. Ansoff tanımı şu şekilde yapmıştır:
Orijinal ürün/ pazar stratejisi konsepti sadece daha geniş bir konseptin bir elemanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna “Kurum Stratejisi” adı verilebilir. Bu konsept stratejik problemlerin yeni boyutları ile mutlaka ilişkilendirilmeli ve entegre edilmelidir.
Toplumsal (veya kurumsal) stratejinin gelişimi Ansoff’ un “ şirketin hayatında, artarak önemli hale gelen sosyo-politik değişkenlere” karşı önerdiği çözümdür. Bu değişkenler içinde müşterilerin yeni yaklaşımları, toplumsal kontrolün yeni boyutları ve hepsinden daha önemlisi firmanın toplumdaki yerinin sorgulanması vardır. Başka
bir deyişle Ansoff yöneticilerin çabalarını firmanın yeni toplumsal rolü ile ilgili yeni liberal görüşlerle, giderek büyüyen eşitlikçilik ve diğer toplumsal talepleri karşılamakla ilgili anlaşabilmek üzere konsantre etmek istemektedir.Farklı şekilde ifade edilse de bazı yazarlar burada belirtilen toplumsal sorumlulukların işletmedeki tüm stratejik seviyelere yayılarak yerine getirilmesini savunmaktadırlar.
Burada sonuç olarak toplumla çok fazla ilgili şirketlerin, örneğin alt yapı şirketleri, oyuncak üreticileri, eğitim enstitüleri ve petrol şirketleri gibi, çevreleriyle daha hassas ilişkilerde bulunmalarından dolayı böyle bir kurumsal strateji oldukça yararlı olacaktır. Toplumla daha az etkileşim içinde olan firmalar için ise şirket, işletme ve fonksiyone
l stratejiler çerçevesinde geliştirilen amaçlar ve hedefler toplumsal sorumluluk açısından daha verimli ve etkili olacaktır.Bir şirketin iş birimlerinin portföy yönetimi bir finansal yöneticinin portföy yatırımları gibi istenilenlere göre çeşitlilik gösterebilir. Bir işin portföyünün kabul edilebilirliği aşağıdaki faktörlere göre değerlendirilir:
Şirketin amacı, misyonu, mevcut portföyün kabul edilebilirliği, belirlenmiş bir planlama ufkunda istenen portföyü oluşturmak için beklenen kuvvetli ve zayıf yönler, tehditler ve fırsatlar ( bu faktörler çevresel, endüstriyel ve her iş biriminin iç analizleri tarafından belirlenir) .
Sonuç olarak bu stratejiler uygun organizasyonel birimler tarafından uygulanacak ve makine teknoloji de bu istenen portföye ulaşmak için faaliyete geçecektir.
Şirket seviyesi stratejilerin içeriğinde faaliyet planları ve bunlara uygun şirket seviyesinde hedefler vardır. Şirket stratejileri şirketin sahip olduğu alt birimlere göre tanımlanır.
Şirket seviyesindeki hedef ve faaliyet planlarının içeriği şu şeklide özetlenebilir:
İşletme seviyesi stratejilerin de içeriği yine hedefler ve faaliyet olanlarının bir birleşimidir. İşletme seviyesinde hedefler öyle şekilde açıklanmalıdır ki her biri için aşağıdaki dört madde çok önemlidir:
İşletme seviyesinde faaliyet özellikleri toplu halde aşağıdaki elemanları açıklayabilecek şekilde geliştirilmelidir:
Şirketin içinden veya dışından olsun bir strateji analiz edilirken bu karakteristikler mutlaka bulunmalıdır. Dış analistler bunları şisketin stratejisinin belirlenmesinde boyutlar olarak değerlendirmelidir. İç analistler ise bunları stratejinin çok yönlülüğünü belirlerken yardımcı bilgi olarak kullanmalıdır.
Diğer seviyelerdeki stratejilerle karşılaştırıldığı zaman, fonksiyonel seviyedeki stratejiler işverenin firmanın her alt birimi için yardımcı bilgi olarak hizmet ederler.
Şirketin hangi bölümlerinin fonksiyonel stratejilere katılacağı sorunu bile kendi başına bir strateji olayıdır.
Fonksiyonel hedef ve faaliyet planları diğer stratejilerin hayata geçirilmesinde her alt birimdeki çalışanların davranışlarına bir yol gösterici olacak şekilde her alt birim için geliştirilir. Örneğin bir şirketin işletme seviyesindeki stratejisinin bir kısmı satışlarda % 10 artış şeklindeyse bunun için pazarlama ya satış elemanlarıyla ilgili bazı politikalar belirleyecek ya reklam bütçesinde bir artış yapılacak gibi bazı faaliyetlerde bulunacaklardır. Daha sonra pazarlama stratejisinin belirlediği şekilde pazardaki faaliyetler uygulanacaktır.
Stratejik yönetime derinlemesine girmeden önce genel bir şekilde süreci incelemek daha yararlı olacaktır. Aslında hiçbir model gerçek dünyayı tam olarak yansıtamamaktadır.
Stratejik yönetim esas olarak iki temel safhadan meydana gelir. Birinci safha stratejilerin belirlenmesidir. Bu safha dört adımı içerir:
Bu prosedür genellikle stratejik planlama safhası olarak da adlandırılır. İkinci safha ise stratejinin uygulanması safhasıdır. Bu safhada planlanan şeyler hayata geçirilir. Strateji uygulama safhası da üç adımdan oluşmaktadır:
Genelde strateji ve politika tanımları stratejinin belirlenmesi ile ilgilidir. “Stratejik Yönetim” deyiminin artan kullanımı ile birlikte ikinci safha yani uygulama safhası daha önemli hale gelmiştir. Gerçekte bir çok yönetici uygulama safhasına daha önemli safha olarak görmektedirler
52.53
Modelin en dış kısmı stratejik yönetim sürecinin yer aldığı çevreyi belirtmektedir. Bu çevrenin dört elemandan oluştuğu söylenebilir: sosyal, politik, teknolojik ve ekonomik yüzler.52
SHARPLIN, s. 9-1053
A.g.e, s. 10-11Çevrenin sosyal yüzü organizasyonun ve stratejistlerin bireylerle, gruplarla ve genel olarak toplumun kendisiyle olan insan ilişkilerinden oluşmaktadır. Bu yüz stratejik yöneticilerin bireylere karşı olan ve karşılaşacakları yasal, ekonomik veya politik zorlamalarla değil de kendi insanlıklarından doğan sorumlulukları ve ahlaki ve manevi etmenleri içermektedir.
Buna karşın her stratejik yöneticinin tamamen akılcı olması gerektiği hatta kendi çıkarlarına göre hareket edeceği düşünülse bile her yöneticinin de insan olduğu ve aşk, arkadaşlık, acı, keder, övünme ve bunun gibi duygular taşıdıkları da göz ardı edilmemelidir. Bu duygular organizasyonel st
ratejistleri etkilediği için dolaylı olarak organizasyonları da etkileyecektir. Onlar da sosyal yüzün bir parçasıdır.Çevrenin politik yüzü ise işletmenin uyması gereken kanunlar, yönetmelikler ve bunları uygulamakla görevli devlet memurları, mahkemeler ve bunun yanında toplumda güç sahibi kurumlardan oluşmaktadır.
Artan kanun ve yönetmelik yükümlülükleri her yöneticini düşünmesi gereken konuların başında gelmektedir. Kanunlar her ne kadar tarafsız olarak hazırlanıp herkes için eşit olarak uygulansa da organizasyonel stratejistlerin faaliyetlerini kısıtlayan birer sınır veya kısıt olarak karşılarına çıkar. Çelişkili olarak uygulandıkalrı taktirde kanunlar bir belirsizlik ortamı yaratırlar.
Hükümete ek olarak toplumda güç sahibi daha başka grup ve kurumlar da mevcuttur. Organizasyonel stratejistler hem bu gruplardan etkilenirler hem de bu grupları etkilemeye çalışırlar. Örnek olarak siyasal partilerle olan ilişkiler şirketler için önemli bir konudur. Partileri destekleyen işletmelere bu partilerden de aynı o
randa destek gelebilir.Çevrenin teknolojik yüzü ise mal ve hizmetlerin üretilmesi için kullanılan makine, malzeme ve bilginin toplamıdır. Teknolojik yüz, yüksek teknoloji ile karıştırılmamalıdır. Çünkü yüksek teknoloji, ileri düzeyde olan, çoğunlukla elektronik olan ve bilgisayarlar, robotlar ve uzay yolculukları gibi konularla ilgilidir. Tabii ki teknoloji yüzü bu elemanları da içermektedir fakat bunun yanında uygulamalı her türlü amacın gerçekleştirilmesi için kullanılan tüm makine ve sistem türlerini d
e içerir. Çevrenin ekonomik yüzü ise finansal pazarlar, kapital kaynakları, ürün ve hizmet pazarları, ürün ve hizmetler için talepler ve ekonomideki değişim ve trendlere bağlı olarak kar etme fırsatlarından oluşmaktadır. Organizasyonel çevrenin ekonomik yüzü birçokları tarafından en önemli yüz olarak görülmektedir. Örnek olarak Nobel ödüllü ekonomist Milton Friedman “ Bir işletmenin tek sosyal sorumluluğu, oyunun kuraları içinde kar etmektir” demiştir. Adam Smith ‘in önerdiği ve “Kapitalist Manifesto” olarak belirtilen düşünceye göre, müteşebbisler kendi çıkarlarını göz önünde bulundurdukları taktirde toplumun da bundan kazançlı çıkacaktır.Strateji geliştirme şirket misyonu oluşturma, içsel ve dışsal faktörlerin belirlenmesi için araştırmalar yapılması, bu faktörlerin birbirine uydurulması için analizler gerçekleştirme, uzun dönem amaçlarını belirleme ve alternatif stratejiler arasından seçim yapma sürecinden oluşur. Bir şirketin stratejisi onun kuvvetli ya
nlarından faydalanmalı, zayıflıklarını azaltmalı, dış fırsatların avantajlarından yararlanmalı ve dış tehditlerin üstesinden gelmelidir54.Bu adımları önce kısa bir şekilde belirttikten sonra daha geniş şekilde açıklayalım.
Bu süreçte ilk adım şirket misyonunun belirlenmesidir. Bu misyon şu sıralayacağımız sorulara cevap verebilmelidir: Yönetimde kimin için ne yapmaya çalışıyoruz? Karı yükselterek şirket sahiplerinin daha fazla pay almasını mı sağlamalıyız yoksa tüm işletmenin kar payı mı yükselmeli? Ve
ya öyle bir kazanç dengesi mi kurulmalı ki işverenin durumu daima güvenli olsun? Bunların yanında başka ihtimaller de olabilir. Misyon belirleme organizasyonun genel karakterinin belirlenmesi olarak da algılanabilir. İlerleyen bölümlerde misyon belirleme daha geniş olarak ele alınacaktır.Misyon belirlendikten sonra organizasyon güçlü ve zayıf yönleri ve tehdit ve fırsatlar yönünden değerlendirilmelidir. Bu faktörler çevre koşulları göz önüne alınarak değerlendirilir. Bu değerlendirmeler ışığında amaçlar belirlenir ve bu amaçların gerçekleştirilmesi için stratejiler geliştirilir
55.Şimdi bu süreç adımlarını daha geniş olarak ele alalım.
Misyon oluţturmaStratejik yönetim sürecinin ilk safhası olan strateji geliştirmenin en önemli adımı misyon ve ana hedef
lerin belirlenmesidir56. Tüm organizasyonların bir misyonu vardır.54
DAVID, s.1455
SHARPLIN, s.1256
HILL, JONES, s.9Misyon şu sorunun cevabını verir: Biz hangi işi yapıyoruz? Örnek olarak tarımsal alanda kullanılmak üzere kimyasal maddeler üretmek
güzel bir cevap olabilir57. Ayrıca misyon bir organizasyonun varoluş nedenini ve ne yapması gerektiğini de açıklar. Ana hedefler ise organizasyonun orta ve uzu dönemde neler gerçekleştirmek istediğini belirler. Kar işletmelerinde belli amaç hiyerarşisi vardır.
Bu hiyerarşide şirket sahibinin karının artırılması en üstte veya oraya yakın bir yerlerde olur. İkincil amaçlar ise yine şirket sahibinin varlıklarını artırmaya yönelik ise değerlendirilir. Buna örnek olarak General Electric firmasının ikincil amacı olan girdiği her pazarda birinci veya ikinci olma amacı birincil amaç olan şirket sahibinin varlıkların artırıcı nitelikte bir amaçtır. Yine Coca-Cola’ nın ana amaçlarında biri de meşrubatlarını dünyadaki herkesin ulaşabileceği şekilde satmaktır. Ka
r amacı gütmeyen organizasyonların daha farklı amaçlar kümesi mevcuttur58.Bir organizasyonun misyonunu belirlemek çok önemlidir. Çünkü misyon yapılacak işlemlerin sınırlarını belirler ve organizasyonun çalışma alanındaki fırsatları gözden kaçırmasını önler. Misyon organizasyon kritik kaynaklarının
nasıl dağıtılacağını yöneten en önemli göstergedir. Misyon dar veya geniş kapsamlı olarak yazılabilir. Misyonun yazım şekli organizasyonun gelecekteki gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Örnek olarak bundan yıllar önce demiryolu endüstrisi işini yalnızca demiryolu yapmak olarak belirlemişti. Halbuki bunun yerine Theodor Levitt’ in de söylediği gibi eğer işlerinin yalnızca demiryolu değil aynı zamanda taşımacılık olduğunu da düşünmüş olsalardı şimdiki durumları daha iyi olabilirdi. Burada tartışmasız olarak en büyük sorun demiryolu işletmelerinin misyonun dar olarak belirlenmesidir. Halbuki demiryolları müşteri isteklerini belirleyip hizmetlerini ona göre vermiş olsalardı bu onlar için bir avantaj olacaktı. Aynı zamanda faaliyetlerini kısıtlamış olmaları onların daha iyi fırsatları kaçırmalarına da sebep olmuştur59.
57
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.758
HILL, JONES, s.959
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.7Strateji geliştirme faaliyetleri, genel olarak üç temel işlemden oluşmaktadır; araştırma, sezgileri analizlerle entegre etmek ve karar vermektir. Birçok organizasyon bu araştırma işlemlerini içsel ve dışsal denetim olarak adlandırmaktadır. Dışsal denetim genellikle işletmenin bulunduğu pazar ve endüstrideki durumun belirlemek için yapılır. Bunu diğer bir ismi de “Çevresel tarama” dır. İçsel olarak ise yapılan araştırmalar ise işin fonksiyonel alanlarındaki anahtar güçlülük ve zayıflıkların bel
irlenmesi için gereklidir.Sezgiler ise genellikle çok belirsiz durumlarda karar vermek için yöneticiye yardımcı olan bir olgudur
60.Yukarıda bahsettiğimiz araştırma ve analizler aslında çok bilinen bir tanım olan SWOT veya türkçesiyle FÜTZ analizi olarak ;yani Fırsat, Üstünlük, Tehdit ve Zayıflık, karşımıza çıkar. Şimdi aşağıda bu konuyu daha ayrıntılı olarak inceleyelim.Bir organizasyonun kuvvetleri, rekabetçi bir ortamda organizasyonun amaçlarını gerçekleştirmesine yardımcı olacak, organizasyonun içsel kapasitesidir. Zayıflıklar ise bunun tam tersini yapar: organizasyon amaçlarının gerçekleştirilmesini engeller. Fırsatlar organizasyonun amaçlarını gerçekleştirmek ve hatta aşmak için imkan yaratan dış koşullar, olaylar veya durumlardır. Tehditler ise fırsatların tam zıddıdır: tehditler organizasyonun amaçlarını gerçekleştirme kabiliyetini tehlikeye sokacak, organizasyona zarar verecek veya sorun yaratacak dışsal güçler, olaylar veya durumlardır61. Swot analizinden çıkarılan sonuçlar aslında şirketin kuvvetli yönlerinin belirlenmesi ile bu yönlerin daha iyi kullanılması, zayıf yönlerin belirlenerek bu yönlerin kuvvetlendirilmesi, dış fırsatların görülerek işletme yararına olan faaliyetlere girişilmesi ve son olarak da dış tehditlerden mümkün olduğu kadar organizasyonu uzak tutmak veya en az zararla bunların etkilerinin atlatılması için kullanılır.
60
DAVID, s.1461
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.7Swot analizi yalnızca bir defaya mahsus olarak yapılıp bırakıldığı taktirde pek bir yarar getirmez. Bu analiz de sürekli gelişme sürecine benzer bir şekilde devamlı takip edilmeli ve yeniden yapılmalıdır. Bunun en büyük nedenlerinden biri ise belirlenen organizasyon zayıflıklarının geçen süre içinde ortadan kaldırılabildiğini ve hatta kuvvetli yönlere
getirildiğinin görülmesi için gerekli olmasıdır. Ayrıca yapılan bir analizde eğer birden fazla kritik zayıf yön ortaya çıkmışsa tüm bu yönler belli bir önem sırasıyla ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bunun amacına ulaşıp ulaşmadığının kontrol edilmesi için ise yine bu analizlerin yapılması gereklidir.Swot strateji geliştirmenin en önemli safhalarından biridir. Bunun en büyük sebeplerinden bir swot analizinin organizasyonun misyon, amaç ve politikalarında değişikliklere yol açabilecek olmasıdır. Bir organizasyon belirlediği güçlü ve zayıf yönlerinde yola çıkarak dış çevredeki fırsatları kullanıp tehditleri bertaraf ederek bir çok kazanç sağlayabilir. Böyle yapmamak yıkıcı etkiler yaratabilir. Örnek olarak General Electric ve RCA firmasının 1970’ li yıllardaki durumu verilebilir. .
Bu iki firma IBM ile bilgisayar pazarında rekabete girmişlerdir. Fakat yeterli kaynakları olmadığı için ve pazarı ve kendi güçlerini iyi bilmediklerinden dolayı milyonlarca dolar zarar ettikten sonra pazardan çekilmek zorunda kalmışlardır
62.Yine yapılan bu analizlere güzel bir örnek olarak BIC firmasının 1980’lerin başında yaptığı çevresel araştırma verilebilir. BIC’in yaptığı bu araştırmaya göre piyasada kullanıldıktan sonra atılan tıraş bıçaklarına yönelik çok büyük bir fırsat vardı. BIC’ in yaptığı organizasyonel değerlendirmeler sonucunda yine görüldü ki şirket plastik bazlı küçük parçaların yığın üretiminde diğer tüm Amerikan firmalarından daha büyük bir kapasiteye sahiptir. Şirket buradan edindiği bilgileri kullanarak s
atış, üretim ve kar amaçlarını belirlemişi stratejilerini oluşturmuş ve çok kısa bir sürede atılabilen tıraş bıçaklarında dünyanın lider kuruluşu haline gelmiştir63.
62
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.763
SHARPLIN, s.12Swot analizi çerçevesinde yapılan bu analizler temel olarak iki analizdir. İçsel ve dışsal analizler. Dışsal analizlerde yapılan organizasyonun faaliyette bulunduğu dış çevrenini analizi sonucunda fırsat ve tehditlerin ortaya çıkarılmasıdır. Bu safhada dış çevre üç parça olarak değerlendirilir. İlk parça işletmenin faaliyette bulunduğu çevre yanı endüstriyel çevre, ikinci parça ulusal çevre ve son olarak daha geniş olan makro çevredir.
Endüstriyel çevrenin analizinde organizasyonun bulunduğu endüstrinin rekabetçi yapısının değerlendirilmesi yapılır.
Ulusal çevrenin analizi ise ulusal bağlamdaki koşulların, şirketin global pazarda rekabet edebilmesini kolaylaştıracak yapıların değerlendirilmesidir. Eğer bu tür yapılar şirketin ana ülkesinde mevcut değilse, şirket faaliyetlerini bu tür kolaylıkların olduğu diğer ülkelere taşır.
Makro çevrenin analizi ise, organizasyonu etkileyebilecek makroekonomik, sosyal, hükümet, uluslararası ve teknolojik faktörlerin araştırılmasını içerir
İçsel analiz ise organizasyonun güçlü ve zayıf yanlarını ortaya çıkarmak için yapılır. Bu tür analizlerde temel olarak organizasyonun kullanılabilir olan kaynaklarının niteliği ve niceliği bulunmaya çalışılır. Bu kaynakları kullanarak organizasyon daha verimli, kaliteli, yenilikçi ve müşteriye karşı daha sorumlu hale gelecektir64.
Yapılan bu analizlerden sonra işletmenin sorumluluk alanlarına göre ulaşılmak istenen amaçlar hedefler tanımlanır
65.Stratejik amaçlar organizasyonun belirlenmiş bir periyot sonunda ulaşmak istediği sonuçlardır. Bir organizasyonun misyonunu gerçekleştirmek için gereken terimleri spesifik olarak belirtir. Örneğin organizasyonel misyonu erkekler için kişisel bakım ürünleri üretmek olan bir firmanın stratejik amacı gelecek 5 yılda her yıl % 8 büyüme kayd
etmek olabilir. Stratejik amaçların belirlenmesi birçok organizasyon içi ve dışı güç odağı tarafından etkilenmektedir. Bunlar müşteriler, mal sahipleri, tedarikçiler, hükümet ve birçok toplumsal kuruluştur.64
HILL, JONES, s.10-1165
DİNÇER, s.51Çevre analizleri yapıldıktan sonra ve organizasyonun yönü yani amaçları belirlendikten sonra yönetim artık organizasyonu başarıya götürecek alternatif rotalardan birini seçer. Başka bir deyişle stratejisini belirler
66 .Bu adımda şirketin amaçlarına ulaşması için stratejik alternatifler belirlenir, belirli kriterler kullanılarak bu alternatifler değerlendirilir ve sonuç olarak yukarıda belirtildiği organizasyonu başarıya götürecek strateji bu alternatiflerin arasından seçilir. Stratejik
alternatifler belirlenirken seviyelere de dikkat etmek gerekir. Burada bazı seviyelerdeki stratejik alternatiflerin nelere göre belirlendiğini deyineceğiz.Toplumsal stratejinin ana amacı organizasyonun en yakın çevresiyle, toplumda, ülkede ve global çevrede nasıl ilişkiler içinde olduğunu belirlemektir. İşte bu kriterler göz önüne alınarak alternatifler arasından bunları en iyi sağlayacak olan seçilir
67.Burada yeri gelmişken bir miktar da global stratejilerden bahsetmekte fayda vardır. Çünkü artık günümüzde işletmelere sadece yerel pazarlar yeterli olmamakta ve dış pazarlara açılma ihtiyacı duymaktadırlar. Tabii ki bu pazarlara açılırken deyine işletmeleri başarıya götürecek unsur iyi belirlenmiş bir stratejidir.
Günümüzün global pazar ve global rekabet dünyasında işletmeler rekabette avantaj kazanmak ve işletme performansını sürekli artan bir şekilde ençoklamak için dışa açılma ihtiyacı hissetmektedirler. Bu sebeple işletmeler uygulayabilecekleri birçok global stratejiyi göz önüne almak zorundadır. Bunu yaparken dikkate alması gereken dört tür strateji mevcuttur. Multidomestik, uluslararası, global ve uluslarötesi. İşte işletme bu ve bunun gibi stratejilerden kendi kriterlerine en uygun olanı seçmelidir68.
Şirket seviyesinde stratejiler değerlendirilirken stratejinin şu üç soruyu cevaplandırması gerekmektedir: Hangi işi veya işleri yapıyoruz? Hangi işi veya işleri yapmalıyız? Bu iş veya iş grupları organizasyonun stratejik amaçları gerçekleştirme yeteneğini geliştirmek için nasıl yönetilmelidir?
66
Samuel C. CERTO, J. Paul PETER, Strategic Management;Concepts and Applications, 2.Edition, Mcgaw-Hill,U.S.A, 1991, s.1867
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.1068
HILL, JONES, s.12Birinci sorunun cevabı bize misyonu verecektir. İkinci sorunu cevabı ise organizasyon eğer yanlış bir iş alanında ise onun kurtuluşu olacaktır. Son sorunun cevabı ise işletme kaynaklarının nasıl dağıtılması gerektiğini bize verecektir
69.Şirket seviyesinde seçilebilecek stratejilerden bazıları dikey birleşme ( ileriye veya geriye doğru olabilir, yeni iş alanlarında çeşitlendirme yapmak, stratejik birliktelikler, satın alma ve yeni venturelar olarak sayılabilir
70.İşletme seviyesinde stratejiler şirket seviyesini destekleyecek şekilde olmalıdır. Bu seviyedeki bir stratejinin asıl amacı işletmeye bulunduğu endüstri dalında rekabet avantajı yaratacak şekilde olmasıdır
71.İşletme seviyesinde uygulanabilecek stratejiler ise maliyet liderliği, farklılaşma, beli bir pazar boşluğuna odaklanma olabilir
72.Fonksiyonel seviyede stratejiler ise fonksiyonel tüm alanlarda stratejilerin geliştirilmesi temeldir. Eğer doğru bir şekilde uygulanırsa işletme stratejilerini destekleyecektir.
Uygulanabilecek fonksiyonel seviye stratejileri arasında toplam kalite yönetimi, sıfır stok, esnek üretim sistemleri, tam zamanında üretim sistemleri gibi stratejiler sayılabilir
73.
69
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.1070
HILL, JONES, s.1371
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.1072
HILL, JONES, s.1273
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER, s.10Bir stratejinin işe yarayabilmesi için organizasyon doğru bir yapı benimsemelidir
74. Organizasyonel yapı, organizasyon içinde belli bir zamandır varolan veya yeni oluşturulan ilişkiler topluluğudur. Bütün stratejiler mutlaka yapıya önem verecek şekilde oluşturulmalıdır. Ayrıca yeni stratejiler hayata geçirilirken mutlaka organizasyonel yapı da değiştirilip, iyileştirilmeli ve uygun hale getirilmelidir75.Burada uygulanabilecek bazı organizasyonel
yapılara örnek olarak basık veya dikine bir yapı kullanılması, karar verme yetkisinde ne kadar merkeziyetçi veya ademi merkeziyetçi olunacağı veya organizasyonun ne derecede yarı otonom bölümlere ayrılacağı ve bunların hangi mekanizmalarla entegre edileceği verilebilir76.Stratejilerin başarıyla uygulanmasında kişilerin yetenekleri de özellikle kritik bir rol oynar. Çünkü strateji uygulamaları işletmede çalışan tüm işgören ve yöneticileri etkilemektedir. Bu sebeple organizasyonda faaliyette bulunan tüm departmanlar şu soruların cevaplarını bulamaya çalışmalıdır: Organizasyon stratejisinde kendi payımıza düşeni ne şekilde uygulamalıyız? İşi nasıl en iyi şekilde gerçekleştiririz? Bir stratejiyi uygulamanın en zahmetli kısmı ise organizasyondaki işgören ve yöneticileri belirlenen amaçlara ulaşmak için heves ve gururla çalışmaya teşvik edebilmektir77. Burada organizasyonlarda uygulamaya konan genel stratejik kararlar ve bunların uygulanmasında karşılaşılan genel sorunları gözden geçirmekte yarar vardır.
Organizasyonlarda yeni bir ürün veya hizmet tanıtımı yapılıp piyasaya sürülebilir, yeni bir tesis veya bina hizmete açılıp faaliyete geçirilebilir, işletme faaliyet alanı yeni pazarlara genişletilebilir.
74
HILL, JONES, s.1375
SHARPLIN, s.1376
HILL, JONES, s.1377
DAVID, s.15Bir ürünün üretiminden tamamen vazgeçilebilir veya yeterince etkili değilse bir süre için pazardan çekilebilir.
Başka bir firmayla satınalma veya ortaklık şeklinde birleşme yapılabilir.
Fonksiyonel bölümlerdeki stratejilerde değişiklikler yapılabilir.
Bu ve bunlar gibi uygulamalar yapıldığı taktirde karşılaşılabilecek genel sorunlar ise şöyle sıralanabilir:
Uygulama başta ayrılan zamandan daha uzun sürebilir.
Daha önceden ortaya çıkmayan veya öngörülemeyen bazı sorunlar uygulama safhasında su yüzüne çıkabilir.
Uygulama faaliyetleri arasındaki koordinasyon yeterince etkili olmayabilir.
Krizler veya rekabetsel faaliyetler dolayısıyla bu kararların uygulanmasına dikkat yeterince verilemeyebilir.
Uygulamaya dahil edilen çalışanların yetenekleri yeterli olmayab
ilir.Alt seviye işçilere verilen eğitim ve talimatlar elverişli olmayabilir.
Dış çevredeki kontrol edilemeyen faktörler uygulama üzerinde ters bir etki yaratabilir.
Bölüm yöneticilerinin liderlik ve yöneltmeleri yeterli olmayabilir.
Anahtar uygulama faaliyetleri ve görevleri yeterince detaylı açıklanmamış olabilir.
Uygulamayı izlemeye yönelik bilgi sistemleri uygun olmayabilir78.
Organizasyonda stratejileri hazırlayan kişilerin görevi stratejik plan hayata geçirildiği zaman yani uygulanmaya başlandığı zaman bitmez. Stratejiler mutlaka devamlı olarak değerlendirilip gerekli ise değiştirilmelidir. Planın tekrar belirtilmesi yeterli olmayacaktır bunun yanısıra faaliyetler planlara uyacak şekilde kontrol edilmeli v
e iyileştirilmelidir. Organizasyonlar dinamik yapılardır. Bugün doğru olarak gözüken bazı kararlar yarın çok saçma gelebilir. Stratejik değerlendirme, stratejik planlar ve performans hakkında bilgi toplamak ve bunları standartlarla karşılaştırmak demektir.Stratejik değerlendirmede kullanılan standartlar bazen yalnızca yöneticinin veya diğer stratejistlerin kafasında olan belirsiz şeyler olabilir. Bunun yanında standartlar daha belirli olabilir. Örneğin belli bir satış seviyesi veya belli bir oranda karlılık gibi.
78
CERTO, s.19Her iki durumda da değerlendirme safhasında bu konular hakkında bilgi toplanıp karşılaştırma yapılıp eğer durum istenilen şekilde değilse plan veya faaliyetlerde değişikliklere gidilir
79.Stratejik kontrol ise organizasyonel kontrolün özel bir şeklidir. Stratejik kontrol görevinin iyi yapılabilmesi için öncelikle stratejik kontrol süreci yönetici tarafından iyi bir şekilde anlaşılmalıdır. Buna ek olarak yöneticiler yönetim bilişim sistemlerindeki anlaşılmaz noktaları da mutlaka anlamalıdırlar. Bu sistemlerin stratejik kontrol sürecine nasıl tamamladığını iyi biliyor olmaları gerekir. Çünkü bir organizasyondaki stratejik yönetim süreci o organizasyondaki temelinin dayandığı bilgi kadar iyi olabilir80.
Durumsallık planlarının oluşturulması da stratejik kontrol sürecine dahil edilebilir. Durumsallık planları eğer uygulanan stratejilerle istenen sonuçlar elde edilemiyorsa veya çevre koşulları beklenmedik şekilde değişiyorsa uygulanabilecek planlardır
81.Sonuç olarak her süreçte olduğu gibi stratejik yönetim sürecinin de belirli adımları vardır ve bu adımlar doğru zamanda doğru kişilerce doğru yerde ve doğru şekilde uygulandığı taktirde bir organizasyonu başarıya götürecektir. Fakat bu adımlardan herhangi biri tam olarak yerine getirilmez veya es geçilirse stratejik yönetimin başarılı olması beklenemez. Ayrıca daha önceden de belirtildiği gibi stratejik yönetimin devamlı bir süreç olduğu ve bir defaya mahsus olmadığı unutulmamalıdır.
79
SHARPLIN, s.1380
CERTO, s,1881
BOSEMAN, PHATAK, SCHELLENBERGER,s.11Stratejik yönetim günümüz işletmelerinde başarıyla yönetimin en önemli unsurlarından biridir. İyi uygulandığı taktirde firmayı mutlaka başarıya götürecektir. Bunun için öncelikle özellikleri iyi bir şekilde anlaşılmalı, stratejik yönetimi oluşturan öğeler iyi bir şekilde etüt edilip incelendikten sonra bu öğeleri işletme içinde sağlamaya çalışılmalı. Stratejik yönetim işletmenin her seviyesinde o seviyeye uygun bir şekilde uygulandığı zaman daha başarılı olacaktır. Zaten görüleceği gibi her seviyedeki unsurlar bir üst seviyenin başarısında önemli bir rol oynamaktadır. Hepsinin birleşimi işletmenin ana hedefini yani misyonunu gerçekleştirmeye yardımcı olacaktır. Son olarak stratejik yönetimin bir süreç olarak görü
lüp değerlendirilmesi gerekmektedir. Her süreç gibi planlama, uygulama kontrol ve önlem alma faaliyetleri stratejik yönetim içinde geçerlidir. Eğer bu sürecin tek bir adımı bile atlanırsa sürecin başarıya ulaşma ihtimali azalacaktır. Stratejik yönetim işletmeleri 21. yüzyıla taşıyacak önemli araçların başında gelmektedir
(1)BOSEMAN Glenn, PHATAK Arvind, SCHELLENBERGER Robert E., Strategic Management, John Wiley and Sons, 3. Edition, Canada, 1986
(2)CEMALCILAR İlhan, BAYAR Doğan, AŞKUN İnal C., ÖZ-ALP Şan, İşletmecilik Bilgisi, Anadolu Üniversitesi Basımevi, 3.Baskı, Eskişehir 1993
(3)CERTO Samuel C., PETER J. Paul, Strategic Management, McGraw Hill, 2.Edition, U.S.A, 1991
(4)COMERFORD Robert A., CALLAGHAN Dennis W., Strategic Management, Kent Publishing Co., Boston, 1985
(5)DAVID Fred R., Strategic Management, Merrill Publishing Co., 2.Edition, U.S.A, 1989
(6)DİNÇER Ömer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Beta Yayınları, No:659, 5.Baskı, İstanbul 1998
(7)HATİBOĞLU Zeyyat, İşletmelerde Stratejik Yönetim, Lebib Yalkın Yayınları, İstanbul, 1995
(8)HILL Charles W.L., JONES Gareth R., Strategic Management, Houghton Mifflin Co.,3.Edition, U.S.A, 1995
(9)JAUCH Lawrence R.,GLUECK William F., Business Policy And Strategic Management, McGraw Hill, 5. Edition, Singapur, 1988
(10)KOÇEL Tamer, İşletme Yöneticiliği, Beta yayınları, No:405, 6.Bası, İstanbul, 1998
(11)McGLASHAN Robert, SINGLETON Timothy, Strategic Management, Merrill Publishing Co., U.S.A, 1987
(12)ÖZKALE Lerzan, SEZGİN Selime, NİMET Uray, ÜLENGİN Füsun,
Pazarlama Stratejileri, İletişim Yayınları(13)PEARCE II John A., JR. ROBINSON Richard B., Strategic Management, Irwin Inc., 4. Edition, Boston, 1991
(14)SHARPLIN Arthur, Strategic Management, McGraw-Hill, U.S.A, 1985
i
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER………………………………………………………………………...i
1 GİRİŞ *
2 Stratejik Yönetimin Tanımı
3 Stratejik Yönetimin Özellikleri *
3.1 Tepe Yönetimin Fonksiyonudur. *
3.2 Gelecekle ve Uzun Vadedeki Amaçlarla İlgilidir.
*3.3 İşletmeyi Bir Bütün Olarak Görür.
*3.4 İşletmeleri Açık Sistem Olarak Görür.
*3.5 Alt Kademe Yöneticilere Rehberlik Eder. *
3.6 Kaynakların Etkin Dağıtımı ile İlgilidir.
*3.7 Çeşitli Bilgi Kaynakları ve Verileri Kullanır.
*4 Stratejik Yönetimin Temel Öğeleri
*4.1 Stratejistler *
4.2 Misyon ve Amaçlar *
4.3 Dış Çevre
*4.4 Mamul / Pazar Stratejisi *
4.4.1 Amaçlara Uygun Mamul/Pazar Alanı Bulunmalıdır.
*4.4.2 Mamul/Pazar Stratejisi Doğru Seçilmelidir.
*4.4.2.1 Derinliğine Pazara Girme
*4.4.2.2 Pazar Geliţtirme
*4.4.2.3 Ürün Geliţtirme
*4.4.2.4 Çeţitleme
*4.4.3 Mamulle İlgili Olarak Rekabet Üstünlüğü Kazanmak.
*4.5 İşletmenin Kaynakları
*5 Stratejik Yönetimin Tarihsel Geliţimi
*6 Stratejik Yönetimin Seviyeleri *
6.1 Ţirket Seviyesinde Stratejik Yönetim
*6.2 İşletme Seviyesinde Stratejik Yönetim
*6.3 Fonksiyonel Seviyede Stratejik Yönetim *
6.4 Stratejinin Seviyeleri *
6.4.1 Toplumsal strateji *
6.4.2 Ţirket seviyesinde stratejiler
*6.4.3 İşletme seviyesinde stratejiler
*6.4.4 Fonksiyonel seviyede stratejiler *
7 Stratejik Yönetimin Süreci *
7.1 Çevresel Etmenler *
7.2 Stratejik Yönetimin Safhaları
*7.2.1 Strateji Geliţtirme
*7.2.1.1 Misyon oluţturma *
7.2.1.2 Organizasyonun Çevresel Değerlendirmesi
*7.2.1.3 Stratejik Amaçların Belirlenmesi
*7.2.1.4 Stratejinin Belirlenmesi *
7.2.2 Stratejilerin Uygulanması
*7.2.3 Stratejilerin Değerlendirilmesi ve Kontrolü
*8 SONUÇ *
KAYNAKÇA *